Pazırık Kurganları
Pazırık Kurganları
Altaylarda Büyük Hun Devleti’nin kültürünü temsil eden başlıca kurganlar Katanda, Noyun Ula, Pazırık, Şibe ve Esik kurganlarıdır. Bu kurganlar, Altay bölgesinin en eski tigin (prens) mezarlarıdır.,.. Pazırık kurganları birçok dini, mitolojik, arkeolojik ve sanat tarihiyle ilgili kanıtlardan ötürü Hun Türkleri dönemine aittir.
Pazırık Kurganlarından Keçe Kılıf
Pazırık kurganları, deniz düzeyinden 1600 m yükseklikteki Büyük Ulagan vadisinde yer alan Çulışman ırmağı ile Başkaus ırmağı arasında bulunmuştur. İlk kazılarla 1. kurgan ortaya çıkarılmıştır. Mezarın içinde iklimin soğukluğundan ötürü donma olduğu için, eşyaların çoğu çürümeden günümüze değin gelebilmiştir. Kurganın tomruk duvarlar ve çift katmanlı bir çatıdan oluşan odasında ağaç oyma tabutta ceset bulunur. Duvarlara keçe dokumalar asılmış, ölünün kişisel eşyaları, çeşitli araçlar, yiyecek ve içecekler de bu odaya yerleştirilmiştir. Mezar odasının dışında kurban edilmiş olan atlar, koşum takımlarıyla birlikte mezara konulmuştur. Burada mezarın hazırlanmasında kullanılan araçlar da ele geçirilmiştir. Mezarda bunların dışında ahşap bir araba da vardır. Ele geçirilen yapıtlardan, atların başına konulan geyik başı biçimindeki maskeler ilgi çekicidir. Öteki Pazırık kurganları da benzer yapıda olup içlerinden pek çok sanat ve arkeoloji eşyası çıkarılmıştır. 2. kurgandaki mumyalanmış kadın ve erkek cesetlerinden erkek olanın gövdesine döğmeler yapılmıştır; erkek 50-60, kadın ise 40 yaşlarındadır. Kadının giysileri arasında bulunan bir sincap kürkü, koç kafası figürlü altın levhacıklarla süslüdür.Kemerinden kopmuş gümüş tabakalarda da koç figürü bulunmaktadır.. Ayrıca ölüye armağan edilen keselerin üzerindeki altın yaldızlı bakır levhacıklar bulunmaktadır.
İkinci Pazırık Kurganındaki Cesedin Üzerindeki Döğmeler
Pazırık kurganlarında bulunan iskeletlerin büyük çoğunluğu beyaz ırktandır. Mumyalanmış olmalarından ötürü ırkları kolayca saptanan cesetler, Türkler’in beyaz ırktan olmalarının kanıtlarından biridir. Pazırık’ta bulunan cesetlerin gövdeleri döğmelerle süslenmiştir. Ayrıca mumyalanan ölülerin derisi T biçiminde açılmış, ardından dikilmiştir. Bu işlemle kasların gövdeden çıkarılmış olması muhtemeldir.Pazırık mezarlarında bulunan madenden yapılma silahların çoğu nemden ötürü paslanıp çürüyerek günümüze değin gelememiştir.
Dipçe :
Ayrıca bu dövmeler zaman olarak en eski dövmeler kabul edilmektedir ve böylece dövme kültürünün bile Türkler tarafından dünyaya yayıldığının da bir göstergesidir. Halen bazı Türk boyları suratlarına, ellerine de dövme yapmaktadırlar. Hatta bu dövmelerden bir çoğu Tamga şekillerinden oluşmaktadır. Bunun yanında hem pazırık mumyalarındaki dövmeler, hemde kilim desenleri ile el işçiliklerin deki hayvan figürlerini; Türk kaya resimlerinde de bol bol görmekteyiz.
Ağaç İşçiliği
Pazırık kurganlarında iki tür ağaç işçiliği yöntemi kullanılmıştır: oymacılık ve dülger-marangoz işleri. Ağaç oymacılığı, Hun çağına ait kültür merkezlerinin ortak özelliklerindendir. At koşumlarının süsleri, küçük masalar, kaplar, havan elleri ve başka birçok eşya ağaç oymacılığı tekniği ile yapılmıştır. Dülger-marangoz işlerine ise özellikle İkinci Pazırık Kurganı’nın duvarlarındaki biçilmiş tahta ve tomruklarda görülür
Keçe Şabrak
Pazırık kurganları buzlar altında kaldığı için, içlerindeki gömlekler ve öteki giysiler çürümeden günümüze değin gelmişlerdir. İkinci Pazırık Kurganı’nda bulunan önü kapalı bir gömlek, Noyun-Ula’daki bir gömleğe çok benzemektedir. Katanda Kurganı’nda da bu tür bir gömlek vardır. Pazırık gömleğinin üzerinde altın süsler de bulunmaktadır. Üçüncü Kurgan’da, giysilerin fiyonk biçiminde düğümlenmiş kuşakları da vardır. Türkler’in ileriki çağlarda kaftan olarak adlandırdıkları uzun giysiler, Pazırık kurganlarında da bulunmaktadır. Pazırık kurganlarından ele geçirilen keçe çoraplar, çizmeler, taraklar, gözgüler (aynalar), çalgılar o çağın Türk yaşam biçimi üzerine bize bir fikir vermektedir. Keçe çorap ve çizme, göçebe Türkler’e özgü bir kültür unsurudur.Pazırık -ve Noyun Ula- süs eşyaları ile günümüz Türkmen ve Kazak süs eşyaları arasında dikkati çekecek ölçüde benzerlikler vardır.
Pazırık Kurganlarından Çıkarılmış At Başına Takmak İçin Süs
Pazırık Kurganları’nda çok sayıda donmuş at cesedi bulunmuştur. Pazırık mezarlarında iki tip ata rastlanır: Bozkır (Mogol) Atı ve yüksek boylu Türkmen Atları. İkinci tip Türk atları hakkında Çinliler, Kan Terleyen deyimini kullanırlar. Pazırık’ta atlarla birlikte bir çok da eyer ele geçmiştir. Eyerlerin çevresi genellikle sarkan kordonlarla ya da püsküllerle süslenmiştir. Eyerlerin yüzleri ise yün aplike ile grifonlar ve efsanevî hayvan resimleriyle doldurulmuştur. Ayrıca eyerlerin arkaları ile önlerinde eyer kaşı denilen ağaç kısımlar da bulunmaktadır. Pazırık kantarmaları (gemleri) ortadan mafsallı olup iki kenarında iki dizgin halkası ile süslenmiş durumdadır. Bu halkalar çok kez, üzerlerine asılan hayvan figürleri ile abartmalı bir biçimde süslenmiştir. Pazırık kantarmaları (gemleri) tip bakımından, Altaylar’daki Katanda ve Aragol kurganlarındaki kantarmalara çok yakındırlar. Milattan önceki yüzyıllarda Orta Asya ile Sibirya’da bu tür kantarmalar (gemler) çok yaygındı. Birinci Pazırık kurganında bir Hun kırbacı da bulunmuştur. Bir değneğin ucuna deri bir sırımın sarılmasıyla yapılmış olan bu kırbaç, ileriki zamanlardaki Orta Asya kırbaçlarına benzer. Pazırık’ta kurban edilen atların kulakları kesilmiştir. Kurban edilen on atın nişanlarının ayrı olması, atların on boy tarafından armağan edilmiş olduğunu göstermektedir. Ayrıca atların kuyrukları ile yelelerinin kesilmesi, Türkler’de çok görülen bir yas belirtisidir. Kurban edilen atların aygır olması da bir Türk geleneğidir. Abdülkadir İnan, bütün bu işlemlerin Türk gelenekleriyle açıklanabileceğini göstermiştir.
Pazırık Halısı
Türk halı sanatının ve dünya halılarının en eski örneği 5. Pazırık kurganından çıkarılmıştır. Halının bir Türk buluşu olduğunu ortaya koyan dünyanın bu bilinen en eski halısı Hun Türkleri’ne ya da Proto Türkler’e aittir. Büyük olasılıkla MÖ 3-2. yüzyıllardan kalmış bir şaheser olan bu halı 1,89 x 2 m boyutunda olup Gördes-Türk düğümüyle dokunmuştur. Bu halının günümüze değin ulaşabilmesi, mezarın buz altında kalmasıyla mümkün olmuştur. Halının 10 sm2’sinde 3600 düğüm vardır.
Pazırık Halısından İki Ayrıntı
Halı ikisi geniş, üçü dar olmak üzere beş bordür ile çevrelenmiştir. Halının en iç ve en dıştaki dar bordürlerinde arslan-grifon figürleri, içteki birinci geniş bordürde sığınlar, dıştaki geniş bordürde ise 28 tane atlı figürü bulunur; sığınlar, 24 tane olup atlıların ters yönünde sıralanmıştır. At kuyrukları nın düğümlenmiş olması göze çarpmaktadır ki bu, bir Türk geleneğidir. Atlıların giyimleri de Bozkır Kültürü’ne uygundur. İki bordür arasında, motiflerden oluşan başka bir bordür vardır. Ortadaki dar bordür, dört yapraklı çiçek motifleri ile süslenmiştir. Halının al renkli orta zemini, eşit ölçülerde 4 x 6 biçiminde 24 kareye bölünmüş olup bu karelerin sayısı akla 24 Oğuz boyunu getirmektedir. Bilindiği üzere Oğuz Kağan Destanı’na göre, Oğuz Kağan’ın 6 oğlunun her birinin 4′er oğlundan toplam 24 torunu olmuş, bu 24 torun da atası oldukları 24 Oğuz boyuna kendi adlarını vermişlerdir. Halının zemininin 24 kareye bölünmüş olması hem Asya Hunları’nın 24′lü devlet örgütünü, hem de Oğuzların 24 boyunu hatırlatmaktadır. Kök boya ile renklendirilmiş halıda motifler al, sarı ve gök renktedir. Pazırık halısının bulunduğu bölgeye özgü sığın motifleri, Türk ikonografisine uygun atlı tasvirleri ve dokuma tekniği nedenleriyle bir Türk halısı olduğu açıktır. Pazırık halısı bugün Petrograd Ermitaj Müzesi’nde bir cam çerçeve içinde sergilenmektedir.Bu ünlü, 5. Pazırık kurganından çıkarılmış halının dışında 4. kurgandan da küçük halı parçaları çıkarılmıştır. Pazırık kurganlarından çıkarılmış, keçeden yapılma ve üzerleri işlemeli eyer örtüleri de Türk sanat tarihi açısından önemli eserlerdir. Bu eserler üzerinde, Türk hayvan üslubunun en önemli temalarından olan hayvan mücadelesi sahneleri ve çeşitli hayvan figürleri yer almaktadır.
REPORT THİS AD
Beşinci Pazırık Kurganı’ndan Çıkarılan Halının Kompozisyon Şeması
Maskeler
Pazırık kurganlarından çıkarılan at ve geyik maskeleri, bu mezarların en karakteristik yapıtlarındandır. Büyük olasılıkla din inançlarına bağlı olarak yapılmış olan bu maskelerin yüz bölümleri genellikle süslenmiştir. Maskelerde geyik boynuzlarına da rastlanmaktadır. Pazırık kurganlarında bir kaplan maskesi de bulunmuştur.
Sn. Prof Nejat Diyarbekirli
“Ortaasya’dan Anadolu’ya Türk sanatı ve kültürü”
Dipçe :
Saymalı Taş’ın sembol resimlerinden ‘güneş adam’, Gobi Çölü’nden Anadolu’ya hemen hemen tüm kaya resmi alanlarında kendini gösteriyor. Saymalı Taş’taki bu araba resmi, önemli birinin, belki de kağanın arabasıdır. Bu araba, Altay Dağları’ndaki Pazırık kazısında bulunan ve bugün Petersburg Ermitaj Müzesi’nde sergilenen ‘Pazırık arabası’ ile büyük benzerlik taşır.
Yorumlar
Yorum Gönder