TURKUAZ KOLYE, HİUNGNU-HUN, M. Ö. 3-2. yy.

TURKUAZ KOLYE, HİUNGNU-HUN, M. Ö. 3-2. yy.

Turkuaz “Türk Taşı” ve “Türk Mavisi” anlamına gelir. Türkler mavi için “GÖK” tabirini kullanır. “Gök” yani mavi, Gök Tengri’nin ve Gök Türklerin rengidir.

Türkler “Tanrısal” bir renk olan Turkuazın, kötü ruhlardan koruduğu inancına sahiptirler. Üzerlerinde mutlaka bu rengi ya da taşı bulundururlar. Ve yine “Gök Gözlüler” Tanrısal güçlere sahip özel insanlardır ve onların bakışlarından korkulur.

Tanrıdan istenen dilekler, ağaçlara bağlanan mavi bezler ile iletilir. Türk kozmolojisinde Mavi; Ağaç Unsuru, Ejderha Takımyıldızı, Tanrı Ülgen ve Jüpiter ile alakalıdır.

Türklerin "Çintemani Moncuk" adını verdiği ve Ejderhanın sahip olduğu taş, Mavi renkli, kristal top şeklinde bir taş olarak gösterilir. Yine Hindu metinlerinde, bütün dilekleri yerine getiren mavi renkli "Filozof Taşı" olarak tasvir edilir. Türkler ona KÖRKLE MONCUK da der. Yani "Göksel Parlak Boncuk".

Gök tabiri kutsallık ve tanrıdallık anlamına da gelir. Gök Kurt, Gök Geyik, Gök Han gibi tanımlamalar varlıklara kutsallık atfeder.

Gök Türkler; Göksel Türkler ya da Mavi Türkler olarak tarih sahnesine çıktıkları zaman, bu rengi bayraklarında kullanmaya başlamışlardır. Çakır'da mavi renk olarak bilinir. Aslında gökyüzündeki burçlar kuşağı, yani çarkıfeleği tanımlamak için kullanılan bir tabirdir. Gök rengine ve Gökyüzüne gönderme yapar. Nuray Bilgili