Pazırık Kurganları Altaylarda Büyük Hun Devleti’nin kültürünü temsil eden başlıca kurganlar Katanda, Noyun Ula, Pazırık, Şibe ve Esik kurganlarıdır. Bu kurganlar, Altay bölgesinin en eski tigin (prens) mezarlarıdır.,.. Pazırık kurganları birçok dini, mitolojik, arkeolojik ve sanat tarihiyle ilgili kanıtlardan ötürü Hun Türkleri dönemine aittir. Pazırık Kurganlarından Keçe Kılıf Pazırık kurganları, deniz düzeyinden 1600 m yükseklikteki Büyük Ulagan vadisinde yer alan Çulışman ırmağı ile Başkaus ırmağı arasında bulunmuştur. İlk kazılarla 1. kurgan ortaya çıkarılmıştır. Mezarın içinde iklimin soğukluğundan ötürü donma olduğu için, eşyaların çoğu çürümeden günümüze değin gelebilmiştir. Kurganın tomruk duvarlar ve çift katmanlı bir çatıdan oluşan odasında ağaç oyma tabutta ceset bulunur. Duvarlara keçe dokumalar asılmış, ölünün kişisel eşyaları, çeşitli araçlar, yiyecek ve içecekler de bu odaya yerleştirilmiştir. Mezar odasının dışında kurban edilmiş olan atlar, koşum takımla
Göç Destanı Bu destan da bir Uygur destanıdır ve Türeyiş Destanı'nın bir uzantısı gibidir. Bugün Orhun Nehri kıyısında bir şehir kalintısıyla bir saray yıkıntısı vardır; ki çok eskiden bu şehre Ordu-Balıg(k) denildiği sanılmaktadır. Büyük Uygur Destanı'nın son bölümü diye kabul edebileceğimiz Göç Destanı, işte bu şehrin saray yıkıntısının önünde bugün görillebilecek şekilde duran yazıtlarda yazılı olduğunu Hüseyin Namık Orkun ileri sürmektedir. Yine Hüseyin Namık Orkun'un belirttiğine göre bu yazıtlar, Moğol Hanı Ögeday zamanında Çin'den getirilen uzmanlara akutturulup tercüme ettirilmiş tir. Göç Destanı'nın Çin ve İran kaynaklarındaki kayıtlarına göre iki ayrı söyleyiş halinde olduğu bilinmekteyse de aslında birbirlerinin tamamlayıcısı gibidirler. İran kaynaklarındaki söyleyiş daha çok tarih bilgilerine yakındır. Aynı zamanda İran söyleyişi, Türklerin Manihizm'i kabulünü anlatan bir menkıbe görünümündedir. Çin Kaynaklarına Göre Göç Destanı
ORTA ASYA OĞUZ BOYLARI TARİHİNİN BAZI MESELELERİ Prof.Dr.Sergey G. AGACANOV Öz Ortaçağ Oğuzları üzerine yapılan çalışmalar arasında ilk olarak Ebu’l-Gazi ve Müneccimbaşı’nın eserleri dikkat çekmekte ve bu eserlerde konu ile ilgili önemli bilgiler bulunmaktadır. Avrupa’da D’Herbelot ve J. Deguignes, Rusya’da ise V. N. Tatişev ve N. M. Karamzin, Oğuzlar hakkında yapılan çalışmalara öncülük etmişlerdir. Oğuz Yabgu Devleti, Oğuzların etnogenezi (Hunlardan, Tu-küelerden veya Massagetlerden geldiklerine, Polovetsler veya Uygurlarla aynı olduklarına dair görüşler), tarih sahnesine çıkışı, ilk yaşam alanları, siyasi faaliyetleri ile kabile ve toplum yapıları üzerine özellikle SSCB’de yapılan araştırmalarda benzer veya farklı bakış açıları ifade edilmiştir. Bu noktada V. V. Bartold, S. P. Tolstov, A. Yu. Yakubovskiy, A. A. Roslyakov ile diğer Rus ve Sovyet tarihçilerinin yanı sıra, Avrupa ve Türkiye’de yapılan çalışmalardan da bahsedilebilir. Spuner-Menke ve K. Miller’in, Oğuzların yaşadık
Yorumlar
Yorum Gönder