Türkmenistan Sınır Koruması için Orta Asya Çoban Köpeklerini Kullanıyor

 

Türkmenistan Sınır Koruması için Orta Asya Çoban Köpeklerini Kullanıyor







Türkmenistan'da devlet sınır hizmetinde köpek yetiştiriciliği özel bir yere sahip. Bu amaçla Alman ve Orta Asya çoban köpekleri (alabay) eğitiliyor. Sınır koruyucuları Türkmen Devlet Sınır Hizmeti'nin köpek eğitim merkezlerinde yetiştirilmiş alabay köpeklerini kullanıyorlar.

Alabay, Türkmenistan kökenli bir köpek türüdür. Alabay'ın ortaya çıkışı MÖ 3 bin yılına kadar dayanıyor. Bugün Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Afganistan'da halk tarafından çoban köpeği olarak yetiştiriliyor. Kafkas Çoban Köpeği, Kangal Köpeği ve Akbaş gibi köpek türleri Alabay ile benzer genetik özellikleri taşıyor.

Kaynak: trend.az



Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbangulu Berdimuhamedov, başkent Aşkabat’ta Alabay cinsi köpeğin heykelini diktirdi. 6 metrelik altın kaplama heykel, Başkent Aşkabat'ın şehir merkezinde 10 Kasım günü devlet töreniyle açıldı.


Türkmenistan'da Devlet Başkanı Berdimuhamedov'un yönetiminin simgesi haline gelen Alabay cinsi köpeğin dev bir heykeli dikildi.


10 Kasım günü devlet töreniyle açılan heykel kısa sürede sosyal medyada gündem oldu. Devlet televizyonunda canlı yayınlanan törene, geçmişte Alabay köpekleri hakkında bir kitap yazmış olan Berdimuhamedov da katıldı.


Devlet televizyonu heykelin 'Alabay köpeklerinin gururlu ve kendine güvenen' karakterini yakaladığını belirtti. 



Türkmenistan Devlet Başkanı en sevdiği köpek ırkının dev altın heykelini açıkladı

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Göç Destanı

Resim
     Göç Destanı Bu destan da bir Uygur destanıdır ve Türeyiş Destanı'nın bir uzantısı gibidir. Bugün Orhun Nehri kıyısında bir şehir kalintısıyla bir saray yıkıntısı vardır; ki çok eskiden bu şehre Ordu-Balıg(k) denildiği sanılmaktadır. Büyük Uygur Destanı'nın son bölümü diye kabul edebileceğimiz Göç Destanı, işte bu şehrin saray yıkıntısının önünde bugün görillebilecek şekilde duran yazıtlarda yazılı olduğunu Hüseyin Namık Orkun ileri sürmektedir. Yine Hüseyin Namık Orkun'un belirttiğine göre bu yazıtlar, Moğol Hanı Ögeday zamanında Çin'den getirilen uzmanlara akutturulup tercüme ettirilmiş­ tir. Göç Destanı'nın Çin ve İran kaynaklarındaki kayıtlarına göre iki  ayrı söyleyiş halinde olduğu bilinmekteyse de aslında birbirlerinin tamamlayıcısı gibidirler. İran kaynaklarındaki söyleyiş daha çok tarih bilgilerine yakındır. Aynı zamanda İran söyleyişi, Türklerin Manihizm'i kabulünü anlatan bir menkıbe görünümündedir.    Çin Kaynaklarına Göre Göç Destanı
Devamı

Başlıca Türk destanları hangileridir, Türk destanları kimlere ve hangi dönemlere aittir?

Resim
Başlıca Türk destanları hangileridir, Türk destanları kimlere ve hangi dönemlere aittir? Türk edebiyatında  destan , efsaneden sonra ortaya çıkmış bir edebî türdür. Türk destanlarına ait çeşitli parçalar Çin, Fars, Moğol ve Arap kaynaklarında bulunmaktadır. Bilinen Türk destanları arasında en eskisi  Yaratılış Destanı ’dır. Bu destan, Altay Türkleri arasında anlatılagelmiştir. Rus Türkolog Vasili Radlof tarafından saptanıp yazıya geçirilmiştir. İslâmiyet’ten önceki döneme ait en eski destanlar Saka Türkleri’ne aittir. Bu destan zinciri içinde  Alp Er Tunga  ve  Şu Destanı  parçaları bulunur. Bunlar Kaşgarlı Mahmut’un  Divân-ı Lügati’t-Türk  adlı eserinde yer almaktadır. Türk Destanları: İslamiyetten Önceki Türk Destanları 1.  Yaratılış Destanı 2. Saka Türklerinin  (İskitler)  Destanları  a. Alp Er Tunga Destanı ( İ.Ö. 7. yy) b. Şu Destanı ( İ.Ö. 4. yy) 3. Hun-Oğuz Destanları a. Oğuz Kağan Destanı ( İ.Ö. 4. yy) b. Atilla Destanı 4. Göktürk Destanları a. Boz
Devamı

Pazırık Kurganları

Resim
  Pazırık Kurganları Altaylarda Büyük Hun Devleti’nin kültürünü temsil eden başlıca kurganlar Katanda, Noyun Ula, Pazırık, Şibe ve Esik kurganlarıdır. Bu kurganlar, Altay bölgesinin en eski tigin (prens) mezarlarıdır.,.. Pazırık kurganları birçok dini, mitolojik, arkeolojik ve sanat tarihiyle ilgili kanıtlardan ötürü Hun Türkleri dönemine aittir. Pazırık Kurganlarından Keçe Kılıf Pazırık kurganları, deniz düzeyinden 1600 m yükseklikteki Büyük Ulagan vadisinde yer alan Çulışman ırmağı ile Başkaus ırmağı arasında bulunmuştur. İlk kazılarla 1. kurgan ortaya çıkarılmıştır. Mezarın içinde iklimin soğukluğundan ötürü donma olduğu için, eşyaların çoğu çürümeden günümüze değin gelebilmiştir.  Kurganın tomruk duvarlar ve çift katmanlı bir çatıdan oluşan odasında ağaç oyma tabutta ceset bulunur. Duvarlara keçe dokumalar asılmış, ölünün kişisel eşyaları, çeşitli araçlar, yiyecek ve içecekler de bu odaya yerleştirilmiştir. Mezar odasının dışında kurban edilmiş olan atlar, koşum takımla
Devamı