Zhou Tarihi’nin Türkler Bölümü




Zhou Tarihi’nin Türkler Bölümü  


907:
1. Türkler2, Hunların başka kolu3 olup, soyadları A-shi-na4 idi. 2. Başka bir kabile5 oldular. 3. Sonra komşu devlet6 tarafından tarumar edilip, onların  tüm halkı imha edilmişti. 4. Sadece on yaşında bir çocuk  sağ kalmıştı; askerler onun yaşının küçük olmasından dolayı öldürmeye kıyamamışlar ve onun ayaklarını keserek  sazlı otlağın içine atmışlardı. 
5. Bir dişi kurt onu etle besliyordu, büyüyünce kurtla birlikte oldu ve dişi kurt hamile kaldı.
 6. O hükümdar oğlanın hâlâ hayatta olduğunu duyunca, adamlarını onu öldürmeye gönderdi. 7. Gönderilenler  gencin dişi kurdun yanında olduğunu gördüler ve dişi kurdu da öldürmek istediler. 
8. Dişi  kurt Gaochang devletinin9 kuzeyindeki dağa kaçtı. 9. Dağda mağara vardı, mağaranın içinde ise yüzlerce li10 alanı kapsayan ve kalın otlarla kaplı düzlük bulunuyordu, dört tarafı da dağlarla çeviriliydi. 
10. Dişi kurt buraya saklandı ve 10 oğlan doğurdu. 11. On oğlan büyüyüp yabancı kadınlarla evlendiler, onların nesilleri her biri başka başka soy (xing) oluşturdular, A-shi-na onlardan biri [idi]. 12. Nesilden nesle çoğalarak yüzlerce boy oldular. 13. Birkaç sülale geçtikten sonra *bütün halkıyla  mağaradan çıktılar ve Ju-julara11 (Jou-jan) bağlılık bildirdiler  14. Altın Dağlarının13 kuzey yamaçlarında yaşıyorlardı ve Ju-jular için demir çıkartıyorlardı. 15. Altın dağlarının görünümü miğfere benziyorduve onlar da miğfere “tu-jue” dedikleri için sonradan halkın ismi oldu15. 908:1. Başka bir değişe göre: Türklerin ecdatları Hunların kuzeyinde yaşayan So devletindençıkmışlar. 2. Onların kabilesinin  bu-luo] reisinin adı A-bang-bu idi. Onlar 17 kardeş idiler17. 3. Birisi Yi-zhi-ni-shi-du idi ve dişi  kurttan doğmuştu. 4. [A]-bang-bu diğer kardeşleriyle birlikte çok aptal  idiler18, dolayısıyla *onların+ devleti19 tamamıyla yok edilmişti. 5. [Yi-zhi] Ni-shi-du’nun doğaüstü sezgileri vardı: yağmur ve rüzgâr çağırmayı biliyordu. 6. Onun iki eşi vardı ve birisi söylenenlere göre Yaz tanrısının kızıydı ve diğeri de Kış tanrısının kızıydı. 7. İlki ona 4 oğlan doğurdu.
8.Onların birisi beyaz bir kuğuya dönüştü
20, diğer birisinin devleti A-fu ve Qian Nehirleri21 arasında Qi-gu22 ismiyle *hüküm ediyordu+. Diğer birisinin devleti Chu-qi Nehri23 kenarlarında idi, diğer birisi Jian-sı-chu-qi-shi dağlarında24 yaşıyordu. Bu, büyük oğlu idi. 9. Dağda A-bang-bu halkının25*mensupları+ yaşıyordu. Ayrıca  burada  çoğunlukla soğuk oluyordu26. 10.Büyük oğul ateş çıkarıp, sıcaklık  sağlayarak  diğerlerin hepsinin kurtardı.
11. Dolayısıyla herkes hürmet göstererek büyük oğlanı Tu-jue ismiyle
 hükümdar olarak seçtiler. Bu, Na-du-liu Şad27 idi. 12. Na-du-liu’nun 10 eşi vardı. Bütün oğulları analarının soylarının isimlerini almışlardı. A-shi-na küçük eşinden olan oğluydu28. 13. Na-du-liu öldükten sonra 10 eşinin
oğulları  babasının yerine  baş olarak birini seçmek istediler. Onlar büyük bir ağacın altına geldiler29 ve hepsi birlikte şöyle bir şart koydular: Kim ağaca en yüksek zıplayabilirse onu baş olarak seçecekler. 14. A-shi-na yaşı küçük olmasına rağmen çok yükseğe zıpladı ve kardeşleri onu hükümdarı olarak tanıdılar, [kendine] A-xian Şad (A-xian-she) ismini aldı. 15. Bu rivayetlerde farklılıklar var ise de,  Türkler+ kurttan çıkmıştır. 16. Onun sonraki ardılının ismi Tu-men30 idi,  onun döneminde+ kabile (bu-luo) biraz daha güçlendi ve sınıra kadar pamuk ve ipek kumaşlar satın almak için geliyorlardı ve böylece Çin ile ilişki kurmuş oldu. 17. Da-tong saltanat
devresinin 11.yılında (545) Tai-zu
31 Jiu-quan’dan32 çıkan barbar33 An-nuopan-tuo’yu *Türklere+ elçi olarak gönderdi. Onların ülkesindekiler34 büyük devletten bize elçi geldi, bizim de devletimiz güçlenecektir diye birbirlerini  kutlamaya başladılar.35 19. [Da-tong saltanat devresinin+ 12. yılında (546)
Bumin (Tu-men) de elçiler göndererek yerli mallardan oluşan (hediyeler) sundular. 20. Bu vakit Tölesler
36, Ju-julara karşı savaşa çıkmışlardı. Bumin (Tu-men) kabilesiyle [onlara] saldırdı, onları mağlup etti ve 50 000 civarında çadırdan oluşan bütün halkını37 fethetti. 21. Kendi gücüne güvenerek Ju-ju hükümdarı ile evlilik akdi yapmak istedi. 22. Ju-ju hükümdarı A-na-gui38 *buna+ çok sinirlendi: “Sen benim demirci kölemsin. Böylesi istekte bulunmaya nasıl cüret edersin?” diye azarlayarak elçi gönderdi. 23. Bumin (Tu-men) de müthiş sinirlendi *ve+ elçiyi öldürdü. 24. [Kağanla+ ilişkisinikesti ve bizden39 kız istedi. 25. Tai-zu olumlu cevap verdi. 26. [Da-tong saltanat devresinin] 17. yılının (551) 6.ayında Wei *sülalesinden] Chang-le Prensesle evlendirildi. 26. Aynı sene *Batı+ Wei *imparatoru] Wen-di (Tai-zu) vefat etti. Bumin (Tu-men), elçi göndererek taziyelerini sundu ve cenaze için 200 at gönderdi.  luo-chen, Qi [devletine]42 kaçtı. *geride kalan+ halk (zhong), A-na-gui’in amcası Deng-shu-zi’yi hükümdar seçtiler. 3. Bumin (Tu-men) kendine İl (İ-li) Kağan43 unvanını aldı ki bu unvan eski *Hunların+ chan-yu44 unvanına tekabül ediyor. 4. Eşi ise Katun45 unvanı aldı, bu da eski *Hunların+ yan-zhi46 [unvanına+ tekabül eder. 5. Bumin (Tu-men) vefat etti47 ve yerine oğlu Ke luo48 tahta geçti. 6. Ke-luo’nun ikinci ismi Yi-xi-ji Kağan idi. 7. Tekrar [Deng]-shu-zi’yi Wo-ye’nin49 kuzeyinde Mu-lai Dağı50 eteğinde yenilgiye uğrattı. 8. *İmparator Fei-di’nin+ 2. yılının 3. ayında (553) Ke-luo, 50 000 at gönderip, elçilerle tartuk saldı. 9. Ke-luo vefat etti ve yerine küçük kardeşi Sı-jin51 tahta geçti. Lakabı Muhan Kağan idi52. 10.Si-jin’in diğer ismi Yan-du idi, onun sıra dışı bir görünümü vardı: yüzü bir chi53 uzunluğundaydı ve son derece kırmızı, gözleri cam gibiydi. 11. Sert ve acımasızdı; *daha çok savaşlarla meşguldü. 12. Şöyle ki askerleriyle Deng-shu-zı’ya karşı sefere çıktı ve onu tarumar etti. 13. Deng-shu-zı *halkının+ geri kalanlarıyla54 Qi *devletine kaçıp+ geldi. 14. Si-jin bununla birlikte batıda Eftalitleri (Xian-da)55 tarumar etti, doğuda Kitanların (Qitan) üzerine yürüdü, kuzeyde Kırgızları (Qi-gu) boyun eğdirdi ve (Çin) sınırından ötedeki56 tüm ülkeleri fethetti. 15. Onun toprakları doğuda Kore Denizinden (Liao Hai) batıya kadar, batıda Batı Denizi’ne (Xi-Hai) kadar 10 000 li, güneyde Gobi’den (Sha-mo) kuzeye kadar, kuzeyde Kuzey Denizine (Bei Hai) kadar 5000-6000 li arasında *toprakları kapsıyordu+. 16. Onların adetlerine göre çekmenlerinin sol eteklerini yukarı topluyorlar57, keçe çadırlarda yaşıyorlar, otlakların peşinde bir yerden diğerine göç ediyorlar, hayvancılık ve avcılıkla uğraşıyorlar. 17. Yaşlılara hürmetleri yok, gençlere önem veriyorlar. Dürüstlükleri ve utanmaları az; eski Hunlar gibi edep ve hakkaniyetleri yoktur. 18.
Hükümdarı tahta çıkartırken yakın çevresindeki yüksek unvan sahipleri onu
  keçeye oturtuyorlar58 ve güneş istikametinde 9 kere döndürüyorlar. Her dönüşünde tebaaları onun önünde eğiliyorlar. 19. Eğilmeler bittikten sonra *onun+ ata oturtmasına yardım ediyorlar ve boğazını ipek kumaşla
sıkıyorlar, sonra *ipi+ gevşeterek hızlı bir şekilde: “Sen kaç sene kağan olacaksın?” diye soruyorlar. Hükümdarları beti benzi atarak, kesin ne kadar söyleyeceğini bilmiyor. Saray erkânı ve başkaları onun söylediğine göre en yakın rakamı belirliyorlar. 21. Yüksek rütbeler arasında ilk sırada Ye-hu
(Yabgu) var, sonra Tegin, Xie-li-fa, sonra Tu-dun-fa geliyor
59, alt rütbelerle birlikte 28 *kişiyi+ buluyorlar, *hepsi unvanlarını+ miras bırakabiliyorlar. 22. Silah olarak ıslık çalan okları, yayları, zırhları, mızrakları, kılıçları vardı, kemerlerinde ayrıca hançer60 taşıyorlardı. 23. Sancaklarının tepesindealtından *yapılmış+ kurt kafası vardı. 24. Muhafızlarına fu-li61 derler, bu da Çin dilinde “kurt” anlamına gelir. 25. *Böylece+ kendi soylarının kurttan geldiğini unutmadıklarını gösterirler.

 

 Zhou Sülâlesi Tarihi (Zhou-shu)


Zhou Sülâlesi Tarihi (Zhou-shu) 557-581, Ling-hu De-fen tarafından yazıldı. Hacmi
bakımından kısa olsa da anlattığı dönemin önemi açısından oldukça farklı bir eserdir. Çalışma
Batı Wei (535–556) ve Kuzey Zhou (557–581) hanedanları döneminde meydana gelen olayları
kapsamaktadır. Toplam 50 bölümden oluşmaktadır ve sonuncu 50. bölümde Türkler ve diğer
göçebe halklar hakkında bilgiler verilmektedir. “Türkler” bölümü diğer önemli şahısların
biyografileri ile birlikte Liu Mau-tsai tarafından Almancaya tercüme edilmiştir. Bunun dışında
aynı metin 19. yüzyılda S. Julien tarafından Fransızcaya, Ya. Biçurin tarafından Rusça’ya
çevrilmiştir. Ancak bu çevirilere diğer Kuzey Tarihi (Bei Shi), Sui Tarihi (Sui Shu) gibi
kaynaklardan da bilgiler dahil edilmiştir ve transkripsyonu bakımından bazı zorluklar
bulunmaktadır. Ayrıca karşılaştırdığımız Liu Mau-tsai’ın Türkçe tercümesinde orijinal
metinden birçok farklılıklar da tespit edilmiştir. Ancak bu Almancadan Türkçeye çeviride
yapılmış olan hatalardan da olabilir. Aynı durum Ya. Biçurin’in tercümesi için de geçerlidir.
2 Metinde “tu-jue”(突厥) imleri ile verilen kelimenin “Türk” sözcüğü olduğu konusunda
araştırmacılar arasında fikir birliğine varılmıştır. Kelimenin eski okunuşu için bkz: İsenbike
Togan, Gülnar Kara, Cahide Baysal,
Eski T’ang Tarihi, ( Ankara: T.T.K. Yayınları, 2006), Cetvel 1.3 Bu kelime metinde “ırk, cins, kabile, boy” anlamını veren (zhong) imi ile verilmiştir.4 “Aşina” (阿史那 , A-shi-na) kelimesi, Çin metinleri dışında yalnız Soğd dilinde yazılmış olan
Bugut yazıtında geçmektedir. Bugut yazıtında Soğdca
aχşīna biçimi görülür. Başka Türk
yazıtlarında “Aşina” kelimesi hiçbir yerde geçmiyor. İlk kağanların ismi yazılan dikilitaşlarda
bile “Aşina” kelimesine rastlanmıyor. Kelimenin etimolojisi hakkında araştırmacılar arasında
birçok görüşler bulunmaktadır. Yu. A. Zuev, A. N. Bernştam, D. G. Savinov gibi araştırmacılar
Aşina’nın Saka-Wusunlarla bir bağlantısı olduğunu düşünmektedirler. Bkz: Yu. A. Zuev, K.
Etniçeskoy İstorii Usuney,
AN. Kaz. SSR, Trudy İnstituta İstorii, Arheologii i Etnografii, (Alma-Ata:
İzd. AN Kaz. SSR, t.VIII. 1960) ; A. N. Bernştam,
N. Y. Biçurin i Ego Trud “Sobraniye Svedenii...”,(Moskova- Leningrad: 1950) ; D. G. Savinov, Narody Yujnoy Sibiriv Drevnetyurkskuyu Epohu,(Moskova: 1984). Hatta Yu. A. Zuev, Wu-sunların Aşina ile akrabalık ilişkileri olduğunu bile
varsaymaktadır ve bunu “Sui Tarihindeki” Aşina’nın ecdadlarının “karışık Hulardan”
geldiğine dair bilgilere bağlamaktadır. Yu. A. Zuev, 1960, s. 14. Bazı araştırmacılara göre bu
sözcük Sogdça
ağşēna veya ağsīnag "mavi veya yeşil" sözcüğünden alıntıdır. Hotan-Saka dilindeaşşeina "mavi, koyu mavi" sözcüğü ile eş kökenlidir. Avesta (Zend) dilinde ise aχşaēna "karanlık,
koyu renk" sözcüğü ile eş kökenlidir. Bu sözcük Avesta (Zend) dilinde
χşaēta "ışık, ışıma"
sözcüğünden
an+ önekiyle türetilmiştir. Bu konuda bazı görüşlere değinecek olursak: 1. S. G.
Klyaştornıy, “Mademki rivayetler Aşina ismini Doğu Türkistan bölgesi ile ilişkilendiyor,
kelimenin ilk kökenini de İran veya Tohar dialektlerinden aramak gereklidir. Hotan-Saka
dilinde “asil” anlamını veren “asana” kelimesi hakkında görüşler bildirilmiş, ancak Çincedeki
ikinci sesli harfin “i-ә” şeklinde olmasından dolayı çok inandırıcı değildir.”-demektedir. S. G.
Klyaştornıy, “Problemy Ranney İstorii Plemeni Turk (Aşina)”,
Novoyev Sovetskoy Arheologii,
MİA, no. 30 (1965): 278-281; 2. H. W. Haussig, 602’de yazılmış Bizanslı Simocatta’nın Tabgaç,
yani Çinde olan “kızıl giysililer” ve “kara giysililerin” savaşından zikretmesinden yola çıkarak,
bunun Türkler ve Eftalitlerin savaşı olabileceğini düşünmüştür ve Türklerin böyle
isimlendirilmesini Eski Fars dilindeki “axs aena”- “koyu renk” kelimesiyle ilişkilendirmektedir.
Bkz: H. W. Haussig, “Byzantinische Quellen über Mittelasien in ihrer historischen Aussage”,
Prolegomena to the sources on the history of pre-İslamic Sentral Asia. (ed. J. Harmatta, Budapest:
1979), s. 41-60. 3. C. Bechwith ise VI. yy. sonlarında yazılan Bizans tarihçisi Menandros’un
çalışmasında “Türklerin hükümdarının isminin Άρσιλας” (ancak araştırmacıların çoğu
“arslan” olarak okuyor) olarak zikredildiğinden yola çıkarak bunu da Çin kaynaklarındaki “Ashi-na” ile ilişkilendirmektedir. Bkz: C. İ. Beckwith,
The Tibetans in the Ordos and North China:


On yedi yıl "feodal imparatorluk", Zhou Hanedanlığı'ndaki sosyal organizasyonların ayrıntılı açıklaması



Wu Wang ve Zhougong tarafından inşa edilen "feodal imparatorluk" yaklaşık yedi yüz yıl boyunca sürdürüldü (M.Ö. 11. yüzyılın başlarından ilk beş yüzyılın sonuna kadar). Bu dönemdeki sosyal profil bu bölümde anlatılmaktadır. Doğal olarak, bu dönemde, sosyal bir değişim yoktur ve farklı bölgelerdeki durum da tutarsızdır. Şimdi çok az bilinmesine rağmen, hem dikey hem de yatay yöndeki bu değişim aşağıda tartışılacaktır. Bu dönem sosyal tarihimizde test edilecek ayrıntılarla ilk dönemdir. Zhou Hanedanlığı'nın sosyal organizasyonunun Çin sosyal tarihinin temeli olduğu söylenebilir. Bu özensiz feodal imparatorluktan Han Hanedanı'ndan sonra birleşik bir ülkenin imparatorluğuna, bu yargı sınıfından, ayrıcalıklı topluluğa Han Hanedanı'ndan sonra siyasi ve yasal olarak eşit olan topluma, bu dönemin akışı ülkemizin sosyal tarihidir. Temel sorunlardan biri.
Yukarıda belirtilen "feodal" terimi çoğu zaman suiistimal edilir. Açıkçası, feodal bir toplumun unsurları şöyledir:
Bir kraliyet ailesinin kudretine göre, her biri serseri olan bir kalenin cetveline ve bir bölgenin toprak sahibine sahip olmasına rağmen, her biri serseri olan birkaç pagoda tarzı mühür vardır; Ev sahibinin cetvel olduğu ev sahibi ve her düzeydeki cetvellerin altındaki tüm köylüler, ekili araziyi özel olarak satamayan veya satamayan hacker'lardır. Bu dünyaya göre, Zhou Hanedanlığı toplumu kuşkusuz bir feodal toplumdur. Dahası, Çin tarihinde, sadece Zhou Hanedanlığı topluluğunun bir feodal toplum olduğu söylenebilir. Nominal anlamda bütün imparatorluk "kralın kralı" dır.Tüm imparatorluktaki insanlar "Wang Chen" dir, ama aslında, Zhou kralı doğrudan Wang Hao topraklarına bağlıdır.
Wang Wei, Yujing ve Luojing'in odak noktasıdır ve kapsamı şu anda doğrulanamamaktadır, ancak kuzeyin Sarı Nehir olmadığı, güneyin Hanshui Havzası'ndan daha az, doğunun Huai Nehri Havzasından daha az ve batı sınırına yakın olduğu görülebilir. Wang Xi'nin ülkesi, Zhou halkının tahminde, görülmesi yaklaşık bin mil. Wang Hao'ya ek olarak, Zhou Odası, en azından 130 vassal devleti (sayı test edilemez), prenslerin kraliyet ailesine karşı olan yükümlülüklerini, hanedanlığa verilen haraçları, askerlerin askere alınmalarını ve felaketin giderilmesini yasakladı. Vassal devletlerin iç işleri neredeyse tamamen bağımsızdır. Ülkenin kuruluşunun ilk yıllarında kraliyet ailesinin saltanatından sonra, prenslerin kraliyet ailesine karşı olan yükümlülükleri edebi bir hale geldi ve prenslerin beğenilerini dinleyemediler. Öte yandan, Zhou Wang prangalarda ve prensler ülkedeydi ve toprağın çoğu birçok küçük mühüre dağıtıldı. Prenslerin her biri bölgedeki politik ve ekonomik kalıtsal ustadır, insanlar onun için vergi öder, askerlik ve askerlik görevini yapar ve öldürmek için onu dinler, ancak her yıl prenslere veya kraliyet ailesine haraç etme yükümlülüğü vardır.
Zhou hanedanının vassal devletleri, kökenlerine göre dört kategoriye ayrılabilir: ilki, ülkenin kuruluşunun başlangıcıdır ve kraliyet ailesi, yeni fethedilen veya edinilen toprağı ataerkil evliliğe veya kahramana kurdu. Önceki bölümde listelenen ülkelerin hepsi böyle. İkinci kategori, ülkenin kuruluşundan uzun süre sonra, kraliyet ailesinin böldüğü toprakların, çocuklara veya kahramanlara, Zheng ve Qin gibi verildi. Zheng Shizu, Zhou Li Wang Shaozi'nin arkadaşıydı ve Xuan Wang, bugün Shaanxi Eyaleti, Huaxian İlçesinde mühürlemeye başladı. Kralların Kralı'nın kaosunda Zheng, ailesini Yu ve Dongpu'ya gönderdi, böylece araziyi işgal etti ve yeni bir ülke inşa etmedi (bugün Henan'ın merkezinde, Sarı Nehir'in güneyindeki Xinzheng bölgesinde). Üçüncü kategori ise, Shang Hanedanlığı'nın orijinal ülkesini Shang Hanedanı'nın torunlarına götürmek ve sadece Song bu kategoriye ait. Dördüncü kategori, Chen ve Yu gibi Zhou Hanedanlığı'na bağlı orijinal Vassal Eyaleti veya Shang Hanedanlığı'nın bağımsız devletidir. Eski, Zhou Hanedanlığı'nın prens olduğunu söyleyen prens, beşe ayrılmıştır, yani halk, Hou, Bo, Zi, erkek. Bu, bazı insanların şüpheleri olduğunu söyledi. Bununla birlikte, Doğu Zhou Hanedanlığı'ndaki Lu Devletinin tarihinde gerçekten beş fark var. Bunların arasında, prenslerin Dükü sadece Song, baron sadece Xu'dur (şimdi Henan Xuchang), birinci kategoriye ait çoğunluk Hou ve ayrıca Bo; ikinci kategori ise Qin ve Zheng; Dört kategori çoğunlukla çocuklar içindir.
Wang Shuo'nun küçük mühürleri tamamen kraliyet ailesidir. Krallığın küçük mühürlerinin ilk bölümleri de “halk” idi (hükümdarların aynı ailesi), ama en geç yedinci yüzyılın başındaki durum kırıldı. Qi Gonggong (eski 651 ila 643) tanınmış bir bilge, Guan Zhong ve Jing Gong'dur (eski 547 ila 490) Ünlü Yin Chen Ying Ying'in bir toprağı var, ama halk değil ve bir Dong Yi olduğu söyleniyor. Jin Hanedanlığı'ndan (eski 676'dan eski 651'e) beri halk neredeyse tükenmişti ve daha sonra aristokratlar çoğunlukla farklı isimlerden ya da diğer ülkelerdendi. Qin Devleti politik sistemini test edebildiğinden, Mu Gong'dan (659 öncesi ve 621 öncesi) beri, "müşteri" büyük ölçüde kullanılmış ve halk Qin'de asla devrilmemiştir. Fakat Lu, Zheng ve Song Guo, İlkbahar ve Sonbahar Dönemi'nin sonunda hiç değilse (en azından nadir) halka açık olmayan Xiaofeng Jun'un olmadığı görülüyor. Bu fark, saldırganlık ile muhafazakarlık arasındaki farkın arka planı ve aynı zamanda güçlü ve zayıf arasındaki farkın arka planıdır. Köyde Xiaofeng Jun durumunda, bu konuda çok az şey biliyoruz.
Ülkelerin küçük mühürlerine doktor denir. Ülkelerin doktorlarının çoğu hükümdar mahkemesinde görev yaptı ve yardımcı hükümdarlarına genel hükümet denildi. Yukarı ve aşağı ya da doğru ve yanlış var. Büyük bir ülkenin krallığı en fazla altıdır. Doktorlar ayrıca alt ve üst seviyelere sahiptir, ancak sayı sınırlı değildir. Doktorun durumu kalıtsaldır ve katipin durumu her zamanki gibi kalıtsal değildir, ancak Qing'in yerini alan dev odalar da vardır. Doktor ailesinin özel bir ailesi vardır, kurucu doktorun resmi konumuna dayanır, mührün ilk atasıdır, doktor hükümdarın oğlu ise, üçüncü kuşak doktorun sözlerini kullanır. s. Aşağıdakiler, doktorun kalıtsal aile işletmesinin "oda" olarak, prenslerin "kamu ofisine" ve Zhou Wang'ın "kraliyet ailesinin" uygunluğunun bir açıklamasıdır. (Haftalık: Hanedanı tarafından atanacak ülkelerin krallarından biri ya da ikisi var, ancak bu sistemin uygulanması için zaman çerçevesi bilinmiyor.)
Zhou Wang ve fokların (prensler dahil) büyüklüğü, feodal toplumun tepesini oluşturur, ikinci katman, yetiştirdikleri bürokratlar ve savaşçılar, ikinci katman ise köylü temelli rahipler, en düşük Birinci kat aileniz tarafından yetiştirilen bir köledir.
Metin / Zhang Yinlin
Resim / silme işgali

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pazırık Kurganları

Han Hanedanı.

Sarı İmparator