DESTAN DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI

DESTAN DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI ile ilgili görsel sonucu

DESTAN DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI


A.  DESTAN DÖNEMİ

Eski Türklerin şiirlerinde kahramanlık, cesaret, binicilik, at sevgisi, askerlik, savaş, aşk, tabiat işlenen başlıca konulardır. Eski Türk şairlerine Türk boyları arasında şaman, oyun, baksı, ozan gibi adlar veriliyordu. İlk çağlarda söylenen şiirler halkın ortak duygularını simgeliyordu.
Şu Destanı Türk destan uslubundan çizgiler taşır. Türklerin su sevgisinden, Şaman inanışından yansımalar vardır destanda.
Odyssela yazılı destan türünün en iyi örnekleri arasındadır. Yunan sitelerinin Troya şehrini ele geçirmek için giriştikleri savaşları konu alır. İlyada ve Odysseia destanlarının yazarı Homeros’tur.
İÖ 3000’lerde Mezopotamya’da doğmuş olan Gılgamış, bilinen en eski destandır. Destanların ortak özellikleri vardır. Hepsinde yarı tanrısal nitelikler taşıyan bir ya da birçok kahramandan söz edilir. Olaylar geniş bir coğrafya üzerinde geçer.

B.  SÖZLÜ EDEBİYAT

1.   Coşku ve Heyecanı Dile getiren Metinler

a.  Koşuk

Koşuk, yazının kullanılmaya başlanmasından önceki sözlü edebiyat döneminin ürünüdür. İslamlık’tan önceki dönemde koşuk, günümüz halk edebiyatındaki koşmanın ilk biçimidir. Aşk, tabiat konuları işlenir. Uyak düzeni şöyledir: aaab, cccb. Şiirin ölçüsü hece ölçüsüdür. Duraklar 4 + 3’tür.

b.   Sagu

İslamlık’tan önceki dönemde ağıt, yas şiiri anlamına gelen sagu herkes tarafın- dan kimselerin ölümüne duyulan üzüntüyü ifade eden şiirlerdir. Kopuz çalınarak söylenirdi. Hakanlar öldüğünde yuğ adı verilen büyük bir yas töreni yapılırdı. Uyak düzeni aaab, cccb’dir. şiirin ölçüsü hece ölçüsüdür. Duraklar 4 + 3’tür. Örneği İranlı Firdevsi’nin Şehnama adlı ünlü destanında Efrâsiyâb adıyla anılan Alp Er Tunga için yakılan ağıttır.

c.    Sav

Savlar, günümüzdeki adıyla atasözleri, Türk ulusunun uzun geçmişi boyunca biriktirdiği hayat deneyimlerini içeren özlü sözlerdir. Türklerin en eski savları Kaşgarlı Mahmut’un, Divan-ı Lügati’it Türk adlı eserindedir. Savlar, Türklerin hayat anlayışları konusunda birçok ipucu içerirler. Savlar dil bilgisi yönünden bağımsız cümlelerdir. Kimi savlarda da ölçülü ve uyaklı söyleme gözetilmiştir.

2.       Olay Çevresinde Oluşan Metinler

Destan: En eski Türk destanlarının tarihsel sınıflandırması içinde başta yaratılış Destanı gelir. Altay Türkleri arasında günümüzde de söylenmektedir. Türk destanlarını şöyle gruplandırabiliriz:

I. İslamiyet’ten Önceki Türk Destanları

        1. Yaratılış Destanı
        2. Saka Destanı
          1. Alp Er Tunga Destanı
          2. Şu Destanı
        3. Hun – Oğuz Destanı
          1. Oğuz Kağan Destanı: (13. yüzyıl ile 14. yüzyıl başlarında yazıya geçirilmiştir. Destanda Oğuz Kağan’ın doğumu, üstün nitelikleri, askeri başarıları, ölümünden önce devleti oğulları arasında paylaştırması anlatılır. Osmanlı padişahlarına kadar ağızdan ağıza geldiği söylenir.
          2. Atilla destanı
        4. Göktürk Destanları
          1. Bozkurt Destanı
          2. Ergenekon Destanı: Göktürklerin demirden bir taş eritmeleri, bunu yapan kahramanlarını da demirci sözüyle ebedileştirmeleri önemli bir ögedir. Demircilik sayesinde tutsaklıktan kurtulduklarına inanmışlardır.
        5. Siyempi Destanları
        6. Uygur Destanları
          1. Türeyiş Destanı
          2. Mani Dininin Kabulü Destanı
          3. Güç Destanı: Destanda inanış, toprak, vatan anlayışı ve devlet idaresi yönünden ilgi çekici çizgiler vardır. Vatandan bir parça taş vermeye kalkmanın zamanla bütün yurdu yok edebilecek bir başlangıç olduğu vurgulanıyor.

II. İslamiyet’ten Sonraki Türk Destanları

  1. Manas Destanı
  2. Cengiz Han Destanı
  3. Timur Destanı
  4. Seyit Battal Gazi Destanı
  5. Danişment Gazi Destanı
Destanlar, kahramanların başından geçen olağanüstü olayları törensel bir üs- lupla anlatan ve genellikle birkaç bölümden oluşan uzun manzum eserlerdir. Bilinen en eski edebiyat türlerinden biridir. Bütün büyük destanlar, bir kavmin ya da ulusun dünyada kendine bir yurt bulma, kimlik edinme çabalarını dile getirir.
Destanlarda tasvir, portre, hikâye, diyalog, hitabe çokça bulunur. Destanlar doğal ve yapma olarak ikiye ayrılır. İlyada, Odysseia, Şehname destanları yapma; Oğuz Kağan, Ergenekon, Göç, Manas destanları doğaldır.

Destanlar üç safhada oluşurlar:

■     Doğuş Saflası

Toplum hayatında iz bırakan tarihi veya sosyal olaylar ve bu olaylar içinde üstün niteliklerle yükseltilmiş efsanevi kahramanlar rol oynar.

■   Yayılma Safhası

Bu olaylar sözlü gelenek yoluyla ağızdan ağıza, nesilden nesile geçer.

■     Derleme ve Yazıya Geçme Safhası

Güçlü bir şair, bu olayları bir bütün hâlinde toplar, manzum olarak yazıya geçirir. Çoğu zaman kimin tarafından yazıya geçirildiği bilinemez.

A.  YAZILI EDEBİYAT

1.      Göktürk Yazıtları

Orhun Yazıtları, tarihte “Türk” sözcüğünün geçtiği ilk metindir. Göktürk Devleti Bumin Kağan önderliğinde 552’de kuruldu. Orhun yazıtları da Göktürk Devleti zamanında dikilmiştir. Bu yazıtlar Türk ve Oğuz adlarının tarihte ilk olarak kullanıldığı kaynaklardır. En önemlileri Tonyukuk, Kül Tigin ve Bilge Kağan adına dikilmiş olanlarıdır. Anıtların altını çizdiği iki ana düşünce “düşmanları yenip ülkeyi büyütme” ve “bilgili, iyi olmanın devleti ve ulusu yükseltmesi”dir.
Türkler 5. ve 7. yüzyıllar arası yazılı edebiyat olarak adlandırdığımız dönemde Göktürk, Uygur, Mani ve Sogut alfabelerini kullanmışlardır. Göktürk ve Uygur alfabeleri en yaygın olanlarıdır. Ancak Uygur alfabesindeki harflerin birbirine çok benzemesi yazma ve okuma sırasında zorluk çıkarmaktadır.

2.       Uygur Metinleri

Kalyanamkara ve Papamkara

Bu masal, daha önce şiir dili, söyle dili olarak ne kadar ince, zengin bir sanat dili olduğunu gördüğümüz Eski Türkçenin başka bir yönünü göstermektedir. Asıl anlatılmak istenen Budizm’dir. Uygur döneminde dil oldukça zenginleşmiştir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pazırık Kurganları

Göç Destanı

ORTA ASYA OĞUZ BOYLARI TARİHİNİN BAZI MESELELERİ Prof.Dr.Sergey G. AGACANOV